25 Ocak 2016 Pazartesi

Gülümsemeye dair şaşırtıcı gerçekler: Hangi gülümseme ne anlama geliyor?

Vücut dili kullanımının en belirgin özelliklerinden olan gülümsemenin farklı çeşitleri, altında farklı anlamlar barındırıyor. Tıpkı hissederek gülümsemenin ve mutlu olmadığımız halde gülümsemenin karşımızdaki kişiler tarafından hissedilebiliyor olması gibi, nasıl güldüğümüzün de karşımızdaki kişiler tarafından algılanış biçimi farklılıklar gösterebiliyor.
Dudakları kapatarak gülümsemek
Dudaklar kapalı şekilde gülümsemek, gülümsemenin en yaygın olarak kullanılan çeşitlerinden biri. Kolay yapılabiliyor olması, gülümsemek istemediğimiz ancak gülümsememiz gereken durumlarda karşı tarafa kibar ve nazik bir tepki vermeyi daha kolay hale getiriyor. Dudaklar kapalı olarak gülümsemek, çoğunlukla samimi algılanmayan bir gülümseme biçimi. Gerçekten hissederek gülümseyen kişilerden dişlerini göstererek gülümsemelerini bekliyoruz. Her ne kadar orta dereceli bir samimiyet belirtisi olarak algılansa da, karşımızdaki kişinin gülümserken dişlerinin beyazlığına güvenmiyor oluşunun ya da dişlerindeki problemleri gizlemek isteyişinin de dudaklarını sıkı şekilde kapatarak gülümsemeyi tercih etmesinin sebebi olduğunu da aklımızın bir köşesinde bulundurmakta fayda var.
Kendini beğenmiş gülümseme
Kendini beğenmiş ve odağın kendisinde olmasını isteyen insanların çoklukla kullandığı bu gülümseme çeşidinde, dudaklar genelde kapalı ve gülümseme sağa ya da sola çekilmiş olarak bulunuyor. Zaman zaman dudakların aralık olduğu ya da üst dudağın biraz daha kalkık tutulduğu durumlarda da gözlenebiliyor. Dudaklarla birlikte kaşlarda da bir tarafı kaldırmak gülümsemeyi tamamlayıcı olarak kullanılabiliyor.
Kendini beğenmiş şekilde gülümseyen insanların bir çoğu bulunduğu ortamda lider konumunda olmak isteyen ve odak noktası olmak isteyen kişiler. Kalabalık bir ortamda iletişim kurduğunuz kişilere bir süreliğine bu şekilde gülümsemeye devam ettiğinizde sizinle konuşurken çok daha dikkatli ve gergin olduklarını hissedebilirsiniz.
Yarım gülümseme
Kendini beğenmiş gülümsemeye oldukça benzeyen bu gülümseme türü, asimetrik bir görüntü yarattığı ve tam olarak ne yaptığınızın anlaşılmaması nedeniyle en karmaşık ve en farklı tepkiler alabileceğiniz gülümseme çeşidi. Kendine güven, utanma, ilgi, kızgınlık, dominantlık gibi birbirinden çok farklı duyguları yansıtabiliyor.
Ağız açık gülümseme
Ağız açık olarak gülümseme, dişlerin tamamının gösterildiği gülümseme çeşidinden farklı olarak, kahkaha atarken çekilmiş bir fotoğraf görüntüsünü andırır. Bu gülümseme de, şaşırtıcı şekilde çoğunlukla yapay ve samimiyetsiz bir imaj yansıtır. Her ne kadar yapay olsa da, bu şekilde gülümseyen kişiler çoğunlukla umursamaz, ben merkezci ve eğlenceli kişiler olarak tanımlanır. Özellikle fotoğraflarda fotojenik görünmenin en kolay yollarından biri, tüm dişleri göstermek ve ağzınızı olabildiğince açmak. Tabii ki öğle yemeğinde dişinizde maydanoz kalmadığından ve dişlerinizin yeterince beyaz olduğundan emin olduktan sonra:)
Bu içerik http://www.uplifers.com/ tarafından hazırlanmıştır.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

12 Ocak 2016 Salı

Ev Yapımı Elma Sirkesi




Kış ayları geldi çattı. Battaniyeli, kestaneli, sobalı günlere adım attık. Kış için tarhanalar, turşular, ve bilimum hazırlıklar çoktan yapıldı. Ne de olsa her şeyin evde yapılanı makbuldur diyerek konserveler, reçeller şişelendi. Peki ya elmaların en kütür kütür olduğu şu aylarda sirkeler yapıldı mı? Yapılmadıysa şimdi tam zamanı dedik ve ev yapımı elma sirkesi için kolları sıvadık. Biz rahmetli dedemin bahçesinden her yıl onun hatıralarını yaşatmak için evimize misafir olan elmaları değerlendirdik. Böyle bir imkanınız yoksa pazarlardaki nefis elmalar da işinizi görecektir.



Tabii ki müzikle başlıyoruz. Elmaların sirkesi aslanım amman deyip kolları sıvayalım:

                             

                   Malzemeler: 5 kilo elma, bir fincan elma sirkesi(mayalaması için), tuz, şeker,su






Elmaları bol su ile yıkadıktan sonra kabuklarını soyuyoruz. Elmaları bir tarafta kabuklarını başka bir tarafta ayırıyoruz. Elmaların kabuklarını soyarken çok ince soymayın, sirke yapımında kabukları  kullanacağımız için ince değil, etli soymanız daha etkili olur.

Tüm elmayı soyduktan sonra kabuklarını yaklaşık 5-6 litre hacmindeki cam bir kavanoza dolduruyoruz. üzerine bir fincan elma sirkesini mayalamak amacıyla ilave ediyoruz. Bir tutam tuz bir tutam da şeker ekledikten sonra kavanozun alabildiği kadar su ekliyoruz. Çeşmeden değil de hazır su eklerseniz sirkenizin kalitesini artırmış olursunuz. Kavanozun kapak kısmına bir tülbent bağlayarak tamamen karanlık bir ortamda beklemeye bırakıyoruz. Sirkenin oluşma süreci minimum 21 gün olacaktır. Karanlık bir ortam elde edemiyorsanız siyah ışığı geçirmeyen büyük bir çöp poşeti ile kavanozu kapatarak aynı etkiyi sağlayabilirsiniz. Tüm bu işlemlerden sonraki işlemleri kavanozunuz ve içindeki kahramanlar yapacak.



Tabi bu sürede iki günde bir tahta bir kaşıkla çok hafif karıştırmanız daha iyi sonuç verir. Bir süre sonra sirke kavanozu etrafında minik sirke sinekleri görürseniz paniğe kapılmayın, bu iyi haber sirkeniz en doğal haliyle hazır oluyor demektir. Bu sürecin ardından kavanozun içindeki karışımı süzerek elde ettiğiniz sirkeyi kullanmak üzere şişeleyebilirsiniz. Elma sirkesinin faydalarını araştırırsanız, elmanın en güzel mevsiminde bu fırsatı kaçırmayacağınıza eminiz.


Peki elimizde kalan elmalar ne olacak?

İşte tam da bu noktada bir taşla vuracağınız ikinci kuş devreye giriyor. Geride kalan elmalar, sabah kahvaltısında tereyağına eşlik edecek, kreplerin, elmalı pastaların yıldızı olacak bir harç olmak için hazır ve nazır sizi bekliyor. Kabuklarını soyduğumuz elmaları rendenin iri bölümünde rendeliyoruz. Geriye kalan elma çöplerini bir kavanozda sirke işlemine tabi tutarak elmadan maksimum fayda sağlayabilirsiniz. Rendelediğiniz elmaları bir tencereye alarak altını yüksek ateşte açın. Yaklaşık üç su bardağı toz şeker ve dört yemek kaşığı tarçın ekleyerek pişirin. Elmaları çok öldürmeden şeker ve tarçının aromasını vermesiyle altını kapatın.


Harcı sıcak sıcak küçük kavanozlara doldurup sıkıca kapatarak kavanozları ters çevirin. Konserve işlemi uyguladığımız kavanozların üzerine bir örtü örterek bir sonraki güne kadar soğumaya bırakın. Konserve elma harçlarını ister buzdolabında ister oda sıcaklığında muhafaza edebilirsiniz. Kapağı açıldıktan sonra üç dört gün içerisinde tüketebileceğiniz elmalı harçlar kapağı açılmadan bir yıla kadar dayanabilir. Hiç bir bölümü ziyan olmayan elmadan iki sağlıklı ve lezzetli tarif verdik. Afiyetle!

4 Ocak 2016 Pazartesi

Çamaşır Yıkamanın Keyifli Hali

Ev işleri arasında her hanımın farklı favorileri vardır. Mesela kimi ütü yapmayı sever , bazıları ise yemek yapmayı. Sevdiğiniz işlerin size verdiği keyif ise bambaşkadır ve terapik etkileri vardır. Başka dünyalara gider, hayaller kurar, güzel anları hatırlar, planlar yaparsınız.
Size harika bir haberimiz var. Artık bu keyfi size yaşatan favorileriniz arasına çamaşırı da ekleyebilirsiniz :) Çünkü Rinso bunu mümkün kılıyor.
Rengarenk paketleri ile raflarda dururken bile enerjisini yansıtan Rinso, çamaşır yıkamayı kolay ve eğlenceli bir hale getiriyor. Rinso’nun Kır Bahcesi (Yeşil), Çiçek Bahcesi (Pembe) ve Büyülü Bahçe (Mor) şişeli sıvı deterjanları hem beyaz hem de renklileriniz için tortu bırakmayan bir temizlik vaad ediyor.
Rinso’nun gerçek eğlencesi, yıkama sonrası çamaşır makineninizi açtığınız anda başlıyor. Öyle ki kapağı açtığınız anda tertemiz çamaşırlarınıza eşlik eden muhteşem çiçek kokuları tüm banyoya yayıyor. İşte o an, hissettiğiniz duygular tarif edilmez. Sanki bir anda sevdiğiniz bir melodi çalmaya başlıyor ve o koku sizi alıp bambaşka bir yerlere götürüyor.
Bu kokular o kadar kalıcı ki tertemiz çamaşırlarınızı asarken, kuruturken, ütülerken ve tabii ki giyerken makineyi açtığınız o andaki duygular size kendini hatırlatmaya devam ediyor. Rinso kalıcı bahar kokuları ile çamaşır yıkamayı keyfe dönüştürüyor.

Mutluluk ve keyif zaten anlık değil midir? Mühim olan o anlara hayatınızda yer açmak. İşte Rinso bunu mümkün kılıyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.