28 Aralık 2016 Çarşamba

Amsterdam Hollanda | VLOG ve Eğlenceli Gezi Rehberi | Neler Yaptık ?

Hollanda..Güzel memleket..
1500 tane köprüsü ile Venedik'i kıskandıran güzelliği..
Akşam olunca masal diyarı gibi olan sokakları..
Ot kokusu ve patates kızartması !
Hepsi bu videoda!

Madam Toussauds müzesinde tanıştığımız Jennifer Lopez ve Justin Bieber..
Otantik köyleri..
Mis gibi köy peynirleri ve sıcak çikolatası ile Zaanse Schans..
Taze balığı ve süper şirin evleri ile Volendam!

Dünya'nın en iyi birası Heineken'in fabrikası " Heineken Experience "

ve çok daha fazlası.. Buyurmaz mısınız Hollanda Amsterdam'ı gezelim ?





12 Aralık 2016 Pazartesi

Fransız Güzeli ve Onunla 4 Günümüz ! Cort d'azur

Güney Fransa...
Fransız Riveriası..
Meşhur " Cort d'azur " ....
Masallara konu olmuş..
1700'lü yıllarda Osmanlının olan Eze Köyü..
Kelepçeli Aşık gibi 1955 yapımı filmlere ev sahipliği yapmış...
Güneşin bile nazik dokunuşlarla yansıdığı incelikler diyarı..

Fransa'nın zengin ve de gururlu sakinlerinin milyon dolarlık evlerinin cort d'azur yamaçlarında sıralandığı.. Mutluluktan ve nezaketten yana dolu dolu olan..
Fransız balkonlarıyla, şarabı ve peynirleriyle Güney Fransa karşınızda...

Cannes, Nice, Monaco ve Monte Carlo gibi Dünya markası yerlere ev sahipliği yapan Fransız Riveriası ile ilgili bir video hazırladık..

Havalimanından Nice'e ulaşım 98 ve 99 numaralı otobüslerle..
Nice'den Eze Köyüne ulaşım ise 112 ( Monaco ve Monte Carlo'ya kadar gidiyor ) ve 82 numaralı otobüslerle mümkün..

BLOGUMUZ : http://bunubitat.blogspot.com.tr/
FACEBOOK SAYFAMIZ : https://www.facebook.com/bunubitat
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/bunubitat/




7 Aralık 2016 Çarşamba

YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!

haydar-colakoglu-yolo-uygulama
Ulaşımda En Pratik Yol O!  sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.
YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.
YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.
haydar-colakoglu
YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.
haydar-colakoglu-gorsel
haydar-colakoglu
haydar-colakoglu-teb
Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;
“Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.
YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir.
Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.
Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.
Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”
GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

1 Aralık 2016 Perşembe

Roma Gezi Rehberi ve 3 Günümüz - İtalya

Herkese Çok heyecanlıyım. Çünkü ilk videomuz. Biz 2 Yusuf olarak :)   Bir youtube kanalı açtık. Aylardan sonra yoğun uğraş ve emekle gitmiş olduğumuz ufaklı büyüklü 5-6 ülkenin videolarını kendimizce montajlayıp sizlere ve gitmek isteyenlere ışık tutsun ve anısı kalsın istedik. Videoyu beğenirseniz yorumlarsanız hatta kanalımıza abone olursanız altın değerinde olacaktır bizim için..

Videomuzda bir çok rotadan bahsettik, şehir içi ulaşım için RomaPass alınabileceğinden.( bunun içerisinde yalnızca Kolezyum gibi girişi 18 euro olan yerlere 2 gün sınırsız ulaşım ulaşım dahil kolezyuma giriş dahil 28 euro idi romapass..) bahsettik..

Havalimanına nasıl gidilir en ucuz ve en hızlı hangi alternatifler var.. Hepsini videomuzda bulabilirsiniz.. İyi seyirler !

Sırada : Nice, Cannes ve Monte Carlo Gezisi mevcut..

 :) #yolaçıkyolaçık







15 Mayıs 2016 Pazar

Jamala Türkçe şarkısı ile kazandı " Eurovision Winner 2016 "

1944 isimli şarkısıyla 2016 Eurovision'u kazanan Jamala aslında Kırım Türklerine yapılan soykırımı konu alan bu şarkı ile hem de bir kısmı Türkçe olan bir şarkı ile katıldı..Jamala sayesinde Eurovision tarihinde ilk kez Türkçe bir şarkı birinci olmuştur. Şarkı güzel yorum güzel.. etkileyici bir şarkı.. dinlemek isteyenler için hemen altta.. bir altında da basın konuşmasını bulabilirsiniz.. Şarkının sözleri ise en altta keyifli dinlemeler..

Bunu bi dinleyin istedik..







When strangers are coming... 
They come to your house, 
They kill you all 
and say, 
We’re not guilty 
not guilty. 

Where is your mind? 
Humanity cries. 
You think you are gods. 
But everyone dies. 
Don't swallow my soul. 
Our souls 

Yaşlığıma toyalmadım 
Men bu yerde yaşalmadım 
Yaşlığıma toyalmadım 
Men bu yerde yaşamadım 

We could build a future 
Where people are free 
to live and love. 
The happiest time. 

Where is your heart? 
Humanity rise. 
You think you are gods 
But everyone dies. 
Don't swallow my soul. 
Our souls. 

Yaşlığıma toyalmadım 
Men bu yerde yaşalmadım 
Yaşlığıma toyalmadım 
Men bu yerde yaşalmadım

8 Nisan 2016 Cuma

Banduma!


Türkiye'nin yemek kültürü her ne kadar bölgelere göre çeşitlenip farklılaşsa da değişmeyen tek şey milletçe damak tadına düşkün olduğumuz gerçeği bize gör kırpıyor. Misafirperver kültürümüzün dünden bugüne taşıdığı yüzlerce yöresel tariften birini daha sizlerle tanıştırmanın haklı gururunu yaşadığımız bugün, sarımsağın ana vatanı Kastamonu'da kült haline gelmiş bir tarifin kodlarını paylaşıyoruz.

 Adını ekmeklerin hindi suyuna bandırılması yönteminden alan ve asıl adı Bandırma olan tarif yöre şivesinden dolayı zamanla Banduma olmuş. Hindi eti, tereyağı, ceviz ve yufka ekmeği bir araya gelir de bu tat sevilmez mi? Çoğu lisans mezunu erkeğin vatani görevi için yolunu tuttuğu Kastamonu'da yemin törenine gelen aileleriyle duygu yoğunluğu arasında tanıştığı muhteşem tat: Banduma!

                          Mutfakta müzik olmazsa olur mu? Tarife atıfta bulunarak başlıyoruz!

                                


Malzemeler (4 kişilik): 600 gr hindi eti(but ve göğüs eti karışık), 5 adet kuru yufka, bir su bardağı ceviz, dört yemek kaşığı tereyağı



Banduma, Bandırma ve Islama gibi isimlerle bilinen ve çok ta sevilen tarif için önce hindi etini üzerini üç parmak örtecek kadar su ile haşlıyoruz. Suyunu ayırdığımız hindileri didikleyerek bir kenara alıyoruz. Hindinin sıcak suyuna biraz tuz ve bir kaşık tereyağı ekliyoruz. Kuru yufkaları yine üç parmak eninde sararak yedi sekiz santim boyunda kesiyoruz. Bu arada dipnot olarak kuru yufkayı yufkacınızdan biraz daha pişirmesini isteyerek temin edebilirsiniz. Kesinler yufka rulolarını hindi suyuna batırıp çıkardıktan sonra servis tepsisine diziyoruz. Hindileri yufka ekmeklerin üzerine dizerek üzerine dövülmüş ceviz, kalan hindi suyu ve kızdırılmış tereyağını gezdiriyoruz. Sıcak tüketmeniz gereken bu lezzet bu kadar basit malzemeyle nasıl bu kadar lezzetli olabildiği konusunda fikir yürütmenize sebep olacak. Afiyetle!

22 Mart 2016 Salı

Midnight in Paris - Paris'te Gece Yarısı

" Nemli ve tarihi sokaklar sizi inanmadığınız efsanelere şahit olmaya çağırıyor.. "


Owen Wilson bana hep kötü bir komedyen olarak gözükmüştür..Aslına bakarsanız oynadığı basit filmlerden ya da gerçekten yeteneksiz olduğundan sevmiyorum ben bu adamı diyordum ki Paris'te gece yarısını bir tavsiye üzerine izleyene kadar..

       Bu filmi izledikten iki hafta sonra ancak yazabildim...Elbette sabah akşam berduşlar gibi bu filmi düşünmüyorum ama sindirmesi ilk vakitler keyifliydi ve yazmak istemedim..Filmi izledikten sonra yazıların akmasını bekler ve soundtrack'i hep dinlerim sonuna kadar bahsetmişimdir..ancak bu filmde oldukça kalakaldım..Benim en zayıf noktama yüklenmişlerdi.. İzlerken hem çok karışık duygular içerisindeydim hem de bazen kısa kopmalar yaşayarak kendi geçmişime gittim..



Altın çağ.. 

İşte tam bu noktada filmde insanların en mutlu oldukları ya da mutlu olabileceklerini düşündükleri zamanlara yolculuklardan bahsediliyor..Bir yazarın şans eseri Paris'in arka sokaklarından birinde ütopik bir düşünceyle zaman içerisinde seyahat etmesi ve bu seyahatin yazarı tam da yaşamak istediği döneme götürmesi üzerine kurulmuş çok sempatik ve düşündürücü bir filmdi.. Paris'i seviyorsanız şahane kadrajlar ve sindire sindire gezilen şehir, size senaryo ya da oyunculukları unutturacaktır ancak film ciddi anlamda keyifli ve güzel bir akşam menüsü olarak izlenmeye değer filmler arasında. 

Woody Allen sevilesi insan. Fragman hemen aşağıda :) İyi seyirler.. Bunu bi izleyin istedik!

12 Mart 2016 Cumartesi

Deadpool " Tasasız kahraman, sıkıntılı insan "

" Ruh hastası ve sıra dışı kahramanımız Deadpool ile bildiğiniz kahramanlık hikayelerini unutun! "



Uzun zamandır çerezlik film yazmak istiyordum işte tam bu noktada benzerlerinden farklı tarzı ile oldukça da eğlenceli bir yeni nesil kahraman filmi olan Deadpool ile beraberiz..

Kelime anlamı olarak ne kadar ölüm havuzu gibi bir manası olsa da spoiler vermeden açıklamanın imkansız olduğu bir tip karakterimiz..

Yine bir intikam meselesi var ortada.. Ölmek üzere olan kahramanımız (Ryan Reynolds) çaresizce öleceği haberinin şokunu yaşarken karşısına dikilip onun hayatını kurtaracağını söyleyen bir adamla karşılaşır.. hatta bu arkadaş öyle vaatlerde bulunur ki özel güçlerinin de olacağını ekler..

İşte olay burada kopmaya başlıyor.. Peki siz ölecekken bir anda özel güçleriniz olsa espiri yeteneğinizi kaybeder miydiniz ?

İşte fragman.. İyi seyirler..

9 Mart 2016 Çarşamba

Sıcak tüketiniz; Kaşarlı Kumru Simit!

Kumru deyince akla ilk gelen İzmir'in bol döküm meşhur fast foodu geliyor. Ancak müdavimleri bilir bir kumru daha vardır ki özellikle kahvaltıda sıcak sıcak çıtır çıtır ne gider! Simit kültürü Osmanlı'dan günümüze kadar uzanan altın sarısı rengiyle bizi anlatan en güzel tatlardan birine işaret eder. Bu tarifte klasik simidin sınırlarını genişletiyoruz. Önce pekmeze sonra da susama bulanan bu çıtır çıtır lezzet eminiz aklınızı başınızdan alacak. Muhteşem bir kahvaltılık: Kaşarlı Simit Kumru!




Malzemelerimizle başlayalım; Bir bardak ılık süt, bir bardak ılık su, bir adet yaş maya, 200 gram erimiş tereyağı, bir kilo un, bir adet yumurta, bir çay bardağı pekmez, iki su bardağı susam, 300 gram kaşar peyniri


Derin bir yoğurma kabında ilk olarak yumurtayı, sütü, ılık suyun içinde iyice erittiğimiz mayayı, erimiş tereyağını iyice karıştırıyoruz. İsteğe göre mahlep ekleyerek daha keskin bir tat elde edebilirsiniz. Devamında bu karışıma yaklaşık bir kilo unu azar azar ilave ederek yoğuruyoruz. Yumuşak bir hamur elde ederek bu hamuru oda sıcaklığında üzerini örterek bir iki saat dinlendiriyoruz. Dinlenen hamurdan yuvarlak bezeler kopararak içine küp şeklinde doğradığımız kaşar peyniri ilave ediyoruz. peyniri içine koyup kenarlarını kapattığımız kumruları önce yuvarlayıp, ardından da kenarlarından biraz uzatıyoruz.Pekmezi biraz sulandırarak bir kaseye alıyoruz. Simitlerimizi önce pekmeze sonra da bolca susama bulayarak yağlı kağıt serdiğimiz tepsilere diziyoruz.


Tariften yaklaşık 30 adet kumru çıkıyor, bu da iki fırın tepsisine sığıyor. Kumruları fırına vermeden önce üzerlerine bıçakla ikişer çentik atıyoruz. Önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında altın sarısı bir renk alana kadar yaklaşık yarım saat pişiriyoruz. Çayın yanına çok yakışan bu tarifi sıcak tüketmeniz güzelliğine güzellik katacaktır. Afiyetle!


3 Mart 2016 Perşembe

Seyahat Ederken Asla Yapmamanız Gereken 6 Klişe

Telefonunuzun ya da kameranızın yanınızda olmadığı bir seyahate ‘seyahat’ diyebiliyor musunuz? Siz çocuklar gibi şen, bambaşka maceralar doğru yol alırken her anınızı fotoğraflayıp sosyal medyada paylaşıyorsunuz da geride bıraktıklarınızın halini hiç düşünüyor musunuz? Onlar şehirde, onlar çalışıyor, onların yıllık iznine daha çok var, hayat onlar için hala çok sıkıcı… Yapmayın, timeline’ları klişelerle doldurmayın.
Güneşi tutan adam modası çoktan geçti, zaten tutamıyorsunuz da. Bu özgüven, bu çaba niye?
Tabelalara olan anlamsız merakınız nasıl başladı?
Deniz ve plaj ikilisi ile çektiğiniz fotoğrafların ciddi derecede kulak çınlamasına neden olduğunu biliyor muydunuz?
“Ayy çok güzel çıkmışsın canım!” (Siz değil, kuzu)
Kendinize de doğaya da böyle bir kötülük yapmayın. Şu güzel ortamı bozmayın.
Eee, bu kadar hızlı Selfie çekmenin de bir bedeli var! İşte böyle takipçilerinizin yüzünü güldürecek paylaşımlar yapın.

Hikayenin tamamı için:



Bir boomads advertorial içeriğidir.

10 Şubat 2016 Çarşamba

Youtube kanalımızın ilk videosu " Tanışma ", Bunubitatcılar kimdir ?

Arkadaşlar hepinize merhaba..

Youtube kanalımızda ve blogumuzda yayınlamış olduğumuz ilk video ile sizlere ekip üyelerini tanıştırdık.. Eğlendik ve projelerimizden bahsettik..

Beğeninize sunduğumuz ilk videomuzla karşınızdayız. Hem destek olun hem eğlenin inşallah ! :)

Youtube kanalı açtık! Ayrıntılar videomuzda Abone olmayı unutmayın :)


1 Şubat 2016 Pazartesi

Ev Yapımı Mantarlı Hamburger!


2000'li yıllarda bizi hipnotize eden fast food kültürü ile haşır neşir olduğumuz hamburger mutfağımıza hızlı bir giriş yaptı. Öyle ki bir mantı gibi, bir pastırmalı kuru fasülye gibi steak house burger aş ermeye başladık. Sonra sağlıksız denildi, etleri yuhalandı ama bizim ilgimiz hamburgerin üzerinden asla geri çekilmedi. Sağlıksız olduğu gerekçesi ile havası sönen ünlü fast food zincirleri şimdilerde yerini gerçek et ve kaliteli malzeme ile inanılmaz hamburgerler yapan steak houseburger zincirlerine bıraktı. Fast food kültürünün karanlık yanları törpülenmiş, daha özenilmiş versiyonu olan bu zincirler de hatırı sayılır menü fiyatları ile göz korkutur ve 'Abi bi hamburgere o para verilmez yaa!' türevi cümleler türetir oldu. Peki ne olacak? Ucuzu sağlıksız, sağlıklısı pahalı, hamburger de mi yemeyelim yahu? Tabii ki yiyelim, ama nasıl? Bunu bi tat ekibi, cep yakmayan gerçek hamburgeri gururla sunar: Mantarlı Karamelize Soğanlı Ev Yapımı Hamburger!



Malzemeler: Her bir hamburger için 150 gr yağsız dana kıyma, turşu, domates, 7-8 adet mantar, bir adet kuru soğan, büyük boy hamburger ekmeği ve envai çeşit sos

Muhteşem bir hamburgere giden yolda atacağımız ilk adım kıymaya yarım kuru soğan rendesi, kimyon, tuz ve karabiber ekleyerek yoğurmak olacak. Yoğurduğumuz kıymayı pişerken biraz küçüleceğini göz önünde bulundurarak, hamburger ekmeğinizin boyutundan biraz daha büyük şekilde yuvarlak kalın bir köfte haline getirin. Geniş bir tavada önce doğradığınız mantarları ve piyazlık kestiğiniz soğanları bir miktar sıvıyağ ile iyice soteleyin. İyice kızardıktan sonra bir tatlı kaşığı soya sosu eklerseniz karamelize bir tat elde etmiş olursunuz. Ardından aynı tavaya birkaç damla daha yağ ekleyerek hamburger köftenizi yerleştirin. Tavayı değiştirmeyin ki mantar ve soğan tadı köfteye de aroma versin. Hamburger ekmeğinizin tabanına bu tada en çok yakışacağını düşündüğümüz barbekü sosunu sürün. üzerine ince kesilmiş salatalık turşusu, domates ve isteğe göre marul ekleyin. Üzerine pişen hamburger köftesini ve onun üzerine de kavrulmuş mantar ve soğanı ekleyin. Evde hazırlanan hamburger sizin damak tadınızı yansıtacağı için her zaman için en lezzetli olanıdır. İstediğiniz soslarla ve malzemelerle kendi tarifinizi şekillendirin, buradan sonrası size kalmış. Biz yanında hafif olması için baharatlayarak fırınladığımız patates ile servis ettik. Ama geleneği bozmak istemezseniz patates kızartması da şahane olacaktır. Afiyetle!


Fotoğrafların ve yazının hakları tarafımıza aittir. İzinsiz kullanmak yasaktır.
Teşekkür ederiz.

25 Ocak 2016 Pazartesi

Gülümsemeye dair şaşırtıcı gerçekler: Hangi gülümseme ne anlama geliyor?

Vücut dili kullanımının en belirgin özelliklerinden olan gülümsemenin farklı çeşitleri, altında farklı anlamlar barındırıyor. Tıpkı hissederek gülümsemenin ve mutlu olmadığımız halde gülümsemenin karşımızdaki kişiler tarafından hissedilebiliyor olması gibi, nasıl güldüğümüzün de karşımızdaki kişiler tarafından algılanış biçimi farklılıklar gösterebiliyor.
Dudakları kapatarak gülümsemek
Dudaklar kapalı şekilde gülümsemek, gülümsemenin en yaygın olarak kullanılan çeşitlerinden biri. Kolay yapılabiliyor olması, gülümsemek istemediğimiz ancak gülümsememiz gereken durumlarda karşı tarafa kibar ve nazik bir tepki vermeyi daha kolay hale getiriyor. Dudaklar kapalı olarak gülümsemek, çoğunlukla samimi algılanmayan bir gülümseme biçimi. Gerçekten hissederek gülümseyen kişilerden dişlerini göstererek gülümsemelerini bekliyoruz. Her ne kadar orta dereceli bir samimiyet belirtisi olarak algılansa da, karşımızdaki kişinin gülümserken dişlerinin beyazlığına güvenmiyor oluşunun ya da dişlerindeki problemleri gizlemek isteyişinin de dudaklarını sıkı şekilde kapatarak gülümsemeyi tercih etmesinin sebebi olduğunu da aklımızın bir köşesinde bulundurmakta fayda var.
Kendini beğenmiş gülümseme
Kendini beğenmiş ve odağın kendisinde olmasını isteyen insanların çoklukla kullandığı bu gülümseme çeşidinde, dudaklar genelde kapalı ve gülümseme sağa ya da sola çekilmiş olarak bulunuyor. Zaman zaman dudakların aralık olduğu ya da üst dudağın biraz daha kalkık tutulduğu durumlarda da gözlenebiliyor. Dudaklarla birlikte kaşlarda da bir tarafı kaldırmak gülümsemeyi tamamlayıcı olarak kullanılabiliyor.
Kendini beğenmiş şekilde gülümseyen insanların bir çoğu bulunduğu ortamda lider konumunda olmak isteyen ve odak noktası olmak isteyen kişiler. Kalabalık bir ortamda iletişim kurduğunuz kişilere bir süreliğine bu şekilde gülümsemeye devam ettiğinizde sizinle konuşurken çok daha dikkatli ve gergin olduklarını hissedebilirsiniz.
Yarım gülümseme
Kendini beğenmiş gülümsemeye oldukça benzeyen bu gülümseme türü, asimetrik bir görüntü yarattığı ve tam olarak ne yaptığınızın anlaşılmaması nedeniyle en karmaşık ve en farklı tepkiler alabileceğiniz gülümseme çeşidi. Kendine güven, utanma, ilgi, kızgınlık, dominantlık gibi birbirinden çok farklı duyguları yansıtabiliyor.
Ağız açık gülümseme
Ağız açık olarak gülümseme, dişlerin tamamının gösterildiği gülümseme çeşidinden farklı olarak, kahkaha atarken çekilmiş bir fotoğraf görüntüsünü andırır. Bu gülümseme de, şaşırtıcı şekilde çoğunlukla yapay ve samimiyetsiz bir imaj yansıtır. Her ne kadar yapay olsa da, bu şekilde gülümseyen kişiler çoğunlukla umursamaz, ben merkezci ve eğlenceli kişiler olarak tanımlanır. Özellikle fotoğraflarda fotojenik görünmenin en kolay yollarından biri, tüm dişleri göstermek ve ağzınızı olabildiğince açmak. Tabii ki öğle yemeğinde dişinizde maydanoz kalmadığından ve dişlerinizin yeterince beyaz olduğundan emin olduktan sonra:)
Bu içerik http://www.uplifers.com/ tarafından hazırlanmıştır.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

12 Ocak 2016 Salı

Ev Yapımı Elma Sirkesi




Kış ayları geldi çattı. Battaniyeli, kestaneli, sobalı günlere adım attık. Kış için tarhanalar, turşular, ve bilimum hazırlıklar çoktan yapıldı. Ne de olsa her şeyin evde yapılanı makbuldur diyerek konserveler, reçeller şişelendi. Peki ya elmaların en kütür kütür olduğu şu aylarda sirkeler yapıldı mı? Yapılmadıysa şimdi tam zamanı dedik ve ev yapımı elma sirkesi için kolları sıvadık. Biz rahmetli dedemin bahçesinden her yıl onun hatıralarını yaşatmak için evimize misafir olan elmaları değerlendirdik. Böyle bir imkanınız yoksa pazarlardaki nefis elmalar da işinizi görecektir.



Tabii ki müzikle başlıyoruz. Elmaların sirkesi aslanım amman deyip kolları sıvayalım:

                             

                   Malzemeler: 5 kilo elma, bir fincan elma sirkesi(mayalaması için), tuz, şeker,su






Elmaları bol su ile yıkadıktan sonra kabuklarını soyuyoruz. Elmaları bir tarafta kabuklarını başka bir tarafta ayırıyoruz. Elmaların kabuklarını soyarken çok ince soymayın, sirke yapımında kabukları  kullanacağımız için ince değil, etli soymanız daha etkili olur.

Tüm elmayı soyduktan sonra kabuklarını yaklaşık 5-6 litre hacmindeki cam bir kavanoza dolduruyoruz. üzerine bir fincan elma sirkesini mayalamak amacıyla ilave ediyoruz. Bir tutam tuz bir tutam da şeker ekledikten sonra kavanozun alabildiği kadar su ekliyoruz. Çeşmeden değil de hazır su eklerseniz sirkenizin kalitesini artırmış olursunuz. Kavanozun kapak kısmına bir tülbent bağlayarak tamamen karanlık bir ortamda beklemeye bırakıyoruz. Sirkenin oluşma süreci minimum 21 gün olacaktır. Karanlık bir ortam elde edemiyorsanız siyah ışığı geçirmeyen büyük bir çöp poşeti ile kavanozu kapatarak aynı etkiyi sağlayabilirsiniz. Tüm bu işlemlerden sonraki işlemleri kavanozunuz ve içindeki kahramanlar yapacak.



Tabi bu sürede iki günde bir tahta bir kaşıkla çok hafif karıştırmanız daha iyi sonuç verir. Bir süre sonra sirke kavanozu etrafında minik sirke sinekleri görürseniz paniğe kapılmayın, bu iyi haber sirkeniz en doğal haliyle hazır oluyor demektir. Bu sürecin ardından kavanozun içindeki karışımı süzerek elde ettiğiniz sirkeyi kullanmak üzere şişeleyebilirsiniz. Elma sirkesinin faydalarını araştırırsanız, elmanın en güzel mevsiminde bu fırsatı kaçırmayacağınıza eminiz.


Peki elimizde kalan elmalar ne olacak?

İşte tam da bu noktada bir taşla vuracağınız ikinci kuş devreye giriyor. Geride kalan elmalar, sabah kahvaltısında tereyağına eşlik edecek, kreplerin, elmalı pastaların yıldızı olacak bir harç olmak için hazır ve nazır sizi bekliyor. Kabuklarını soyduğumuz elmaları rendenin iri bölümünde rendeliyoruz. Geriye kalan elma çöplerini bir kavanozda sirke işlemine tabi tutarak elmadan maksimum fayda sağlayabilirsiniz. Rendelediğiniz elmaları bir tencereye alarak altını yüksek ateşte açın. Yaklaşık üç su bardağı toz şeker ve dört yemek kaşığı tarçın ekleyerek pişirin. Elmaları çok öldürmeden şeker ve tarçının aromasını vermesiyle altını kapatın.


Harcı sıcak sıcak küçük kavanozlara doldurup sıkıca kapatarak kavanozları ters çevirin. Konserve işlemi uyguladığımız kavanozların üzerine bir örtü örterek bir sonraki güne kadar soğumaya bırakın. Konserve elma harçlarını ister buzdolabında ister oda sıcaklığında muhafaza edebilirsiniz. Kapağı açıldıktan sonra üç dört gün içerisinde tüketebileceğiniz elmalı harçlar kapağı açılmadan bir yıla kadar dayanabilir. Hiç bir bölümü ziyan olmayan elmadan iki sağlıklı ve lezzetli tarif verdik. Afiyetle!

4 Ocak 2016 Pazartesi

Çamaşır Yıkamanın Keyifli Hali

Ev işleri arasında her hanımın farklı favorileri vardır. Mesela kimi ütü yapmayı sever , bazıları ise yemek yapmayı. Sevdiğiniz işlerin size verdiği keyif ise bambaşkadır ve terapik etkileri vardır. Başka dünyalara gider, hayaller kurar, güzel anları hatırlar, planlar yaparsınız.
Size harika bir haberimiz var. Artık bu keyfi size yaşatan favorileriniz arasına çamaşırı da ekleyebilirsiniz :) Çünkü Rinso bunu mümkün kılıyor.
Rengarenk paketleri ile raflarda dururken bile enerjisini yansıtan Rinso, çamaşır yıkamayı kolay ve eğlenceli bir hale getiriyor. Rinso’nun Kır Bahcesi (Yeşil), Çiçek Bahcesi (Pembe) ve Büyülü Bahçe (Mor) şişeli sıvı deterjanları hem beyaz hem de renklileriniz için tortu bırakmayan bir temizlik vaad ediyor.
Rinso’nun gerçek eğlencesi, yıkama sonrası çamaşır makineninizi açtığınız anda başlıyor. Öyle ki kapağı açtığınız anda tertemiz çamaşırlarınıza eşlik eden muhteşem çiçek kokuları tüm banyoya yayıyor. İşte o an, hissettiğiniz duygular tarif edilmez. Sanki bir anda sevdiğiniz bir melodi çalmaya başlıyor ve o koku sizi alıp bambaşka bir yerlere götürüyor.
Bu kokular o kadar kalıcı ki tertemiz çamaşırlarınızı asarken, kuruturken, ütülerken ve tabii ki giyerken makineyi açtığınız o andaki duygular size kendini hatırlatmaya devam ediyor. Rinso kalıcı bahar kokuları ile çamaşır yıkamayı keyfe dönüştürüyor.

Mutluluk ve keyif zaten anlık değil midir? Mühim olan o anlara hayatınızda yer açmak. İşte Rinso bunu mümkün kılıyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.